Binali Yıldırım, Cizre’deki saldırıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı’nda Gazi’nin dediği gibi ya istiklal, ya ölüm” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Cizre’deki saldırıyla ilgili olarak, “Patlayıcı yüklü kamyonla düzenlendi, bu PKK’nın alçak saldırılarından bir tanesi. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti’ni esir alamaz Milletimiz şunu bilsin ki bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı’nda Gazi’nin dediği gibi ya istiklal, ya ölüm” dedi.
Başbakan Binali Yıldırı, Bulgaristan Başbakanı Borisov’la ortak basın
toplantısı düzenledi. Yıldırım özetle şöyle konuştu: “Cizre’deki şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti’ni esir alamaz. Bildiklerini arkalarına koymasından. Milletimiz şunu bilsin ki bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı’nda Gazi’nin dediği gibi ya istiklal, ya ölüm. 79 milyonun kardeşliğine, birliğine kast eden bu alçaklara her türlü hak ettikleri cevabı vereceğiz.
‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÇÖKERTECEĞİZ’
Bugün dünyanın gıptayla izlediği büyük bir eseri tamamlayıp milletimizin hizmetine sunarken kalleş terör örgütü bildik icraatlarını yapmaktan geri durmuyor. Milletimizin geleceği için, 2023 hedeflerimiz için yılmadan çalışacağız, eserler ortaya koyacağız. Bir yandan da bu ülkenin başına bela olan bu terör örgütünü de çökerteceğiz. Yapacakları hiçbir alçak girişim bizim kardeşliğimizi bozmayacak. Bu mücadelede bizi asla yıldırmayacak. Değerli dostum ile Türkiye – Bulgaristan arasındaki konuları detaylı şekilde konuştuk. Türkiye – Bulgaristan komşu değil aynı zamanda iyi birer müttefik ve dosttur. Çünkü ikili ilişkilerimiz gittikçe gelişmektedir. NATO’da ve bir çok uluslararası organizasyonda birlikte çalışıyoruz. Bölgesel işbirliklerinde uyumla birlikte hareket ediyoruz. Sayın Borisov ile sürekli her konuyu zaman mefhumu olmaksızın görüşüyor ve sorunlara anında müdahale ediyoruz. Geciktirmeden çözüme kavuşturuyoruz. VİZE SERBESTİSİ HAYATİ ÖNEME SAHİP
Bulgaristan ile geliştirdiğimiz bu ikili ilişkiler tabiyatıyla AB ilişkilerine de olumlu katkı sağlamaktadır. Türkiye Ortadoğu’da özellikle Suriye ve Irak’ta uzun yıllardır devam eden iç savaş nedeniyle 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Mültecilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz bunu da severek
yapıyoruz. Çünkü bizim geleneğimizde darda kalan insanlara yardım etmek esastır. Bu sorunun bölgesel ve küresel bir sorun olduğunu asla akıldan çıkarmamamız lazım. Avrupalı dostlarımızın mülteci sorununun çözümü konusunda daha fazla sorumluluk alma zamanı gelmiş, geçmektedir. Ekim ayı sonunda yürürlüğe girmesi beklenen vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının sonuçlandırılması hayati bir öneme sahiptir. Bu anlaşmaların bir şekilde yapılamaması halinde mülteci sorunu artık Türkiye’nin sınırları içerisinde değil, bütün Avrupa’yı da ilgilendirecek bir sorun haline dönüşecektir. Bu meseleyi değerli dostuma bütün detayları ile anlattım. Zannederim AB liderleriyle görüşmeleri olacak, onlara aktarma fırsatı olur. Bulgaristan’ın yaşadığı göçmen sorununu da biliyor ve yakından takip ediyoruz. AB ile yaşadığımız sıkıntıların ötesinde, ondan bağımsız olarak Bulgaristan’ın bu yükünü, yaşadığı bu sıkıntıyı hafifletmek için elimizden gelen gayreti göstermeye hazırız. Bu konuda ilgili makamlarımız zaten çalışmalar başladılar. Ümit ederim ki kısa zamanda bu konuda müsbet bir sonuç elde edilir, böylece yükleri sorunları paylaşarak aşmayı sağlamış oluruz.”